Ermeni Milleti arasına tefrika sokmak isteyen Frenkler hakkında Ermeni Patriğinin Osmanlı Hükumetinden tedbir alması konusunda isteği (BOA, A.DVN / h.1117, m.1705)
https://www.youtube.com/watch?v=UImElbbfB2g&t=12s
https://www.youtube.com/watch?v=YaQrbCfQHxc&t=1724s
https://www.youtube.com/watch?v=YaQrbCfQHxc&t=1724s
Bu konuda yayınladığımız belgemizden birkaç sene öncesinde de dönemin sadrazamı Amcazâde Hüseyin Paşa, sadece Müslümanlar arasındaki
bid‘at ve hurafelerle değil, ülke içerisindeki gayrimüslimler ve Ermeniler
arasında olan hurafe ve ihtilaflarla da mücadele etmiştir. Bu amaçla, İstanbul Kaymakamına 1701 Temmuz sonlarında yollanan
bir hüküm ile İstanbul’da Galata’daki iki yerde ve Validehanı’nda
bazı müfsidlerin Ermeni kitaplarını değiştirerek ve yeni ilaveler
yaparak bastıkları ve bunları Ermenilere zorla kabul ettirmeye çalıştıklarından
bu kişilerin derhal yakalanıp hiçbir şekilde bunlara müsamaha gösterilmemesi ve
hapsolunması istenmiştir[1].
1701 Ağustos başlarında da İstanbul Kaymakamına yollanan diğer bir hüküm ile
İstanbul’daki Sulumanastır’da Ermeni rahiplerinden Haçador isimli rahip, Ermenileri
Katolikleştirmek istediğinden kürek cezası ile Tersane-i Âmire zindanına
gönderilmiştir. Hükümde, daha önce de beyan edildiği ifade edilerek Ermeniler
arasında fesad çıkarmak için kitaplarda değişiklik yapanların yakından takip
edilmesi istenmiştir. Yine aynı hükümde Avrupa’dan getirilen bu kitapları, gerek
Valide ve Vezîrhanlarında, gerekse başka yerlerde basarak Ermeniler arasına
sokanların yakınen takip edilip ellerindeki malzemelerinin alınması ve iş
yerlerinin kapatılarak derhal isimlerinin dîvâna bildirilmesi istenmiştir. Aynı
yıl içerisine Ermeni Patrik Sahak da Ermenilerin ayinine fesad karıştırarak
Ermeni milleti içerisine tefrika sokmaya çalıştığından dolayı Tersane-i Âmirede
hapsolunmuştur. Ermeni milleti arasına tefrika sokmak için, patriklere yardımcı
olan Avrupalı Katolikler ülke dışına sürülmüş ve Erzurum’da bulunan misyoner okulları da
kapatılmıştır. Yani Amcazâde Hüseyin Paşa döneminde, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde bulunan Ermenilerin,
Avrupalı misyonerler tarafından Katolikleştirilmesinin ve inanç sistemlerinin bozulmasının
önüne geçilmeye çalışılmıştır[2].
[1] Dîvân-ı Hümâyun
Mühimme Kayıtlarından Naklen, Ahmet Refik, Hicri
Onikinci Asırda İstanbul Hayatı 1100-1200, Devlet Matbaası, İstanbul, 1930,
s. 32.
[2] Sami Aziz Şevki, Mir’atı
Tarihi Osmani, Mekteb-i Sanayi Matbaası, İstanbul, 1876, s. 336; Dîvân-ı Hümâyun
Mühimme Kayıtlarından Naklen, Ahmet Refik, Hicri
Onikinci Asırda İstanbul Hayatı 1100-1200, Devlet Matbaası, İstanbul, 1930, s. 32, 33.