Osmanlı
Devleti temelde İslami kurallara göre yönetilen bir devletti. Bunun için de
devletin içerisinde yaşayan Müslüman olmayan gruplar zımmi statüsünde devletin koruması altındaydı. İslam devletine
vergi vermeyi kabul eden ve devletin temel kurallarına uymayı taahhüt eden
Hristiyan ve Yahudiler bu statüden yararlanabiliyordu[1].
Hristiyanlar ve Yahudiler kendi ibadet yerlerinde özgürce ibadet ettikleri gibi
kendi okullarını da açmışlardır[2].
Osmanlı Devleti Müslümanların olduğu gibi gayri Müslimlerin de ibadet etmeleri
konusunda gerekli özgürlük ortamını oluşturmuştur. Onlara hoşgörü ile
yaklaşmıştır. Bilhassa Balkan toplumları Osmanlı Devleti’nin bu hoşgörülü
yaklaşımı karşısında çok memnun kalmışlardır.
Fatih’in Balkanlar’da fetihlerine
hız verdiği yıllarda Sırbistan kralı Brankoviç Fatih’e “savaşı kazanırsanız dinimiz hakkında ne tedbir alacaksınız” diye
sorduğu zaman, Fatih Brankoviç’e “her
mescidin yakınında bir de kilise bulacaksınız. Herkes inandığı gibi ibadet
edecek” cevabını vermiştir. Oysa Macar kralı Hunyadi Yanoş, Ortodoksları
Katolik olmaya zorlamıştı. 1669’da Osmanlıların eline geçen Girit Adasındaki
Rumlar dini inançlarında serbest bırakılmış ve ibadetlerine asla
dokunulmamıştır. Venedik ise burada Rumlar arasında Katolik propagandası
yaparak Katolikliğin yayılması için Rumlara baskı uygulamıştı[3].
Fakat Osmanlı Devleti egemen olduğu yerlerde inançlara karışmayarak fermanlarla
düzenlenen kişisel hak ve özgürlüklerin yerel yöneticiler tarafından ihlal
edilmesine müsaade etmemiştir. Mesela I. Ahmed döneminde 1613 sonlarında Şam
Beylerbeyi ve Kudüs-i şerif kadısına gönderilen bir hükümde burada bulunan din
adamları ve gayr-i Müslim taifesinin rencide edilmemesi bunlara ‘Ahidnâme-i
Hümâyûn’a göre davranılması istenmektedir. Ayrıca bunların kanun-ı kadim üzre
devlet koruması altında olduğu da hatırlatılmaktadır[4].
Osmanlı Devleti Ermenileri hiç bir zaman ikinci sınıf vatandaş olarak görmemiştir. İsmail Kasabasında yaşayan Ermenilerin Kiliselerinin tamiri ile ilgili bir belge. Bu ve buna benzer Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde yüzlerce belge bulunmaktadır.
(BOA, C.ADL, 5443, 12 Ağustos 1762)
[1] Justin McCarthy, The Ottoman Turks, Longman Press, New
York, 1997, s. 127.
[2] Ammon Cohen, “The Ottoman
Approach to Christians and Christianity in Sixteenth-Century Jerusalem”, Islam and Christian-Muslim Relations,
Vol. 7, Issue 2, (1996), s. 211.
[3] Murat Akgündüz, “Osmanlı
Devletin’de Gayrimüslimlere Tanınan İbadet Hürriyeti”, İslam Medeniyetinde Birlikte Yaşama Tecrübesi, Şanlıurfa, 2008, s.
151-153.
[4] Serap
Mumcu, Venedik Baylosu’nun Defterleri
(1589-1684), Edizioni Ca’ Foscari – Digital Publishing, Venezia, 2014, s.
14